Dünyada en sık yapılan ameliyatlardan biri olan rinoplastiyi “modern çağın sünneti” olarak nitelendirmek yanlış olmaz. Rinoplastiye artan talep hizmet arzının da artışını beraberinde getirmiştir. Günümüzde kulak burun boğaz ve plastik cerrahi hekimleri tarafından en sık yapılan ameliyattır.
Rinoplasti ameliyatı her ne kadar basit bir işlem olarak algılansa da ciddi ve önemli sonuçları olan bir tıbbi girişimdir. Diğer hayati ve işlevsel ameliyatlar gibi bilgilendirme, ön hazırlık, tetkik, tedavi, takip ve bakım gibi süreçleri içerir. Tüm tıbbi cerrahi tedaviler gibi sağaltım amacı taşır ama aynı şekilde bir takım riskler içerir. Örneğin; iyileşme süresi genelde kısa olsa da kişiden kişiye değişiklikler gösterir. Genelde hasta memnuniyeti elde edilse de kesin iyi sonuç garantisi verilemez. Yapılan bir sosyal medya araştırmasında rinoplasti memnuniyeti % 83,6 olarak saptanmıştır. Çalışmada detaylı bulgular ise daha ilginçtir. Kadınlarda memnuniyet oranı erkeklere göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Kadınların ayrıca erkeklere göre memnuniyetsizliklerini ifade etmekte daha rahat olduğu da saptanmıştır. Tekrar operasyon (revizyon) gerektiği durumlarda ise memnuniyetsizlik artmaktadır. Bununla birlikte memnuniyetsizlik; komplikasyon ve revizyon gerektirecek durumlardan bağımsız olarak da ortaya çıkabilir. Çünkü memnuniyet ölçümü genellikle subjektif kriterlere dayanır. Rinoplastide revizyon ameliyatları oranları da %4,4 – 9,8 arasında değişmektedir. Ancak kişisel görüşümüz revizyon oranlarının daha yüksek olduğu yönündedir.
Bir diğer önemli konu da rinoplasti talebiyle gelen hastanın bu ameliyata uygun olup olmadığıdır. Hekim olarak hastayı biyopsikososyal bir bütünlükte değerlendirme yükümlülüğümüz vardır. Öncelikle hastanın ameliyat motivasyonu kaynakları önemlidir. Yakın çevresinin tutumu, sosyal medyanın etkisi gibi dışsal sebeplerle gelen, beklentileri gerçekçi olmayan, yakın zamanda sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşayan (boşanma, ayrılık, iş değişikliği vb) hastalara dikkatli yaklaşılmalıdır. Hastaların hassasiyetleri iyi değerlendirilmeli, hastalar ayrıntılı olarak risk ve komplikasyonları içerecek şekilde bilgilendirilmeli, herhangi bir etki altında kalmadan karar vermelerine olanak sağlanmalıdır. Hekim verdiği bilgilerle hastaya yol gösterici olmalıdır.
Rinoplasti ameliyatında, burnun estetik dış görünümü ile işlevselliğini dengelemek gerekir. Ameliyatlardaki çabamız öncesine göre daha iyisi olmalıdır. Mükemmeliyetçilik peşinde koşmak hasta için de doktor için de hatalara yol açabilir. Ama bu elimizden gelenin en iyisini yapmayacağımız anlamına gelmez. Ameliyatta neler yapmamız gerektiğini bilmek yanında nerede durmamız gerektiğini de bilmek önemlidir. Bazen, mükemmellik arayışı iyinin düşmanı olur.
Hasta bilmelidir ki burun ameliyatları ile burun şekli düzelir, daha rahat nefes alabilir. Ancak iş başarısı, kişisel ve romantik ilişkileri gibi durumlarda ameliyatın doğrudan etkisi yoktur. Ameliyat sonrası özgüveni yerine gelen hastanın bireysel çabaları bu durumlarda önemli rol oynar. Ancak, tersine beğenilmeyen bir ameliyat da dünyanın sonu değildir. Böyle bir durumda aklı selim ile çözüm arayışına girilebilir. Ancak hayatı kendinize ve sevdiklerinize zehir etmemeniz önerilir.
Bu yazıda burun ameliyatları hakkında çok konuşulmayanları anlatmaya çalıştık. Elbette her şey hastalarımızın iyiliği içindir. Ama gerçekçi olmak da olaylar karşısında önlem almak , üzülmemek için gereklidir.
Medicine Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Plastik Cerrahi hekimleri olarak estetik ve fonksiyonel burun ameliyatları konusunda kaliteli hizmet vermek için her zaman sizlere yardımcı olmaya ve yol göstermeye hazırız.
Sayfa içeriği, Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü, Doç. Dr. Atacan Emre Koçman tarafından hazırlanmıştır.
